BALKONDAKİ BEKLENMEDİK MİSAFİR
Burak her zamanki gibi sabah 5’te uyandı. İçi neşe doluymuş gibi yataktan kalktı. Elini yüzünü yıkadıktan sonra balkona doğru gitti. Onu asıl uyandıracak şeyin sabah rüzgarı olduğunu biliyordu. Balkona doğru çıktığında yapmacık bir şekilde, “Günaydın dünya! Günaydın gökyüzü! Günaydın güzel kuş! Günaydın mimoza ağacı! Ve günaydın hırsız kardeş!” dedi ama son selam sonrası donup kalmıştı. Bu hırsızın ne işi var ve ne yapacağını düşünürken karşı taraftan şöyle bir yanıt aldı: “Sana da günaydın abi! Biliyor musun, sen balkona ilk çıktığında çok korkmuştum, hatta bir an aşağıya atlamayı falan düşündüm ama yemedi. Biliyorsun, insanın canı çok tatlıdır. Bu arada seni de tebrik etmek istiyorum.” (Hırsız, Burak’ın elini sıkarak yanaklarından öper.) “Senin gibi insanların sadece saçma sapan bir film veya milletin zekasıyla dalga geçen dizilerde olduğunu düşünüyordum...” Burak bir an kendisine geldi: Burak : Ne anlatıyorsun lan sen? Adama bak ya, hırsızlığı yetmiyormuş gibi bir de sosyal me...