Şef
Gitmem gerek bu şehirden şef. Herkes bu şehrin bir yerlerinden tutmuş da ben tutamamışım, ama öyle değil mi şef? Hiç bana öyle bakma gözlerinden belli oluyor. Bak sana bir şey demek istiyorum şef, sen sadece dinlesen beni hiç konuşmasan gözlerinle bile belli etmesen sadece dinlesen senden bunu istiyorum şef. Sevdiğim kitaplarda ki karakterleri de alayım gideyim diyorum, tabii şiirler de aklımda olacak ağır ağır çıkacağız bu şehirden aceleye mahal yok şef aceleye mahal yok. Bilmiyorum şef kalabalıktaki yalnızı oynamak istemiyorum, doğada kuşların bile özgürce uçabildiği yerleri görmeyi yaşamayı istiyorum haksız mıyım ama şef. Kuşlar şehirde rahat uçamıyo öyle değil mi ama. Aman şef sana da iyi ki bir şey belli etme dedik. Yazım kurallarına da uyuz oluyorum şef bunu da araya sıkıştırayım hazır sende bir şey söylemiyorken. Bavuluma bir kaç giysi, retro radyom, kitap ve defter sonrası şehirden ağır ağır çıkışta şef düşünebiliyor musun? Sakin yere gidiyorsun, temiz hava, doğa, kuşlar, tatlı tatlı rüzgarın estiğini hissediyorsun değil mi şef?
Cahit Zarifoğlunu bilirsin şef. Sevdiğim çok güzel sözü var. ''Burası Dünya! Ne çok kıymetlendirdik. Oysa bir tarla idi; ekip biçip gidecektik.''
Tamam şef bunu gözlerinden anladım alıntı yaptım sözü yazım kuralına olabildiğince dikkat ettim.
Ben ekip biçip gitmek istiyorum şef. Dünyayı fazla kıymetlendirmek istemiyorum. Ayarında tutmak istiyorum şef. Ama baksana şef kuşlar ne de güzel şakıyorlar. Fotoğrafı çekilecek ne de çok yer var şef. Bu anlattıklarıma lütfen bir şey deme şef böylesi daha güzel sadece anlatmak istiyorum sana şef. Daha sonra devam ederiz şef şimdi dinlenmeliyim.
Yorumlar
Yorum Gönder