Dünyanın En Tahmin Edilebilir Adamı
Bu seninle değil benimle ilgili. Sen sadece bir sebepsin benim için. Beni bilirsin: tipi vasat, boyu kısa, kalıbı zargana. Hani şiddetli bir rüzgarda her an uçabilirim. Dışım içime sirayet etmiş, zavallının tekiyim. Sesimi çıkarıp hakkımı savunamam ama alttan almayı iyi beceririm. Ağzım laf yapmaz, zaten anlatacak pek bir şeyim de yoktur. Belki ‘iyi çocuk’ diye bahsederler arkamdan, kimseye ‘hayır’ diyemediğimden muhtemelen. Besbelliyim, merak edilecek bir şey yok hakkımda. Hep buralardayım, beni arayan eliyle koymuş gibi bulur. Elimden çok iş gelmez, ortalamanın bir tık üstünde veya bir tık altındayım. Ben dünyanın en tahmin edilebilir adamıyım.
Kendimi aşağılayıp teselli beklediğimi sanma sakın, iyi özelliklerim de yok değil. Ama sen hep yetersizliğimi hatırlattın bana. Bende eksik ne varsa yüzüme vurdun. Oysa benim şikayetim yoktu, halimden memnundum. Rutinimden şaşmaz, evimden çıkmazdım. İnan bana ben böyle yıkık bir adam değildim. Beni sen bu hale getirdin.
Seni görmeden hemen önce keyfim yerinde. O zamanlar kendimi aklı başında bir yetişkin sanıyorum. Sen gelip huzurumu kaçırıp sağlığımı bozuyorsun. Tepeden tırnağa uyuşuyorum, sen aklıma geldikçe ayakta zor duruyorum. Hiç huyum değildir, kendimi rezil edip küçük düşürüyorum. Düştüğüm halleri düşünüp kendimden nefret ediyorum. Çok uzun zaman oldu, delikli uyuyorum. Sanki gündüz yeterince düşünmemişim gibi, gece rüyalarımda seni görüyorum. Yine başım çatlıyor ama bu sefer sebebi migren değil, sensin. İştahım kapanıyor, benden geriye bir deri bir kemik kalıyor ama sen tüm bunları tetiklediğinin farkında bile değilsin. Yanlış anlama, sen hiçbir şey yapmadın aslında. Sen yol açtın bunlara ama suçlu değilsin.
Tükürdüğümü yalayıp eskiden yapmam dediğim ne varsa bir bir yapıyorum. Yüzüne bir tebessüm kondurabilmek için yüz takla atıyorum. Sırf seveceğin bir şarkı bulayım diye albümler deviriyorum. Sonra bir an bir bakıyorum, tezgâhtan çiçek seçiyorum. Sana gelirken köprüyü gazı kökleyerek geçiyorum, sen yanımdayken en sağ şeride yanaşıyorum. Neredeyse koşarak yürüyen ben, sen varken ağırdan alıyorum. Dünya senin etrafında dönüyor, her kelimene binbir anlam yüklüyorum. Her şeyi sana bağlıyorum, sana dair ne varsa merak salıyorum. Sen belki bunları ufaktan seziyorsun ama bilmezlikten geliyorsun. İçimde her seferinde küfür kıyamet bir kavga kopuyor. İstisnasız her defasında tekme tokat dayak yiyorum.
Akıl kârı değil birini bu kadar sevmek. Aptal da sayılmam aslında ama sen bende sağduyu kırıntısı bırakmadın. Öyle sıkıldım, öyle bıktım ki senden, artık başka bir şey düşünmek istiyorum. Ne istiyorsun benden bilmiyorum, merak da etmiyorum. Sal beni, bırak işime gücüme bakayım. Çağırma beni yanına, bana halimi hatırımı sorma. Bundan sonra ne yaparsan yap, umurumda olmasın. Ben yokum.
Dediğim gibi, bu seninle değil benimle ilgili.
Sen sadece bir sebepsin.
Neden düşeriz: tekrar ayağa kalkmak için.
Ben düştümse eğer sana bakarken düştüm.
Olur da kalkabilirsem ayağa, var bir sebebi.
.jpg)
Yorumlar
Yorum Gönder