Yazılarımın İç Karartıcı Oluşuna Sitem Eden Anneme Sitemim
Hiç adetin olmadığı halde dergi alıp okuyorsun artık anne. Bu
benim için çok kıymetli. Burada sana dediklerimi hiçbir zaman bilmeyeceksin
belki ama yazarak da olsa kendimi sana anlatmak istiyorum. Hani evde sen yokken
yaramazlık yapardım da direkt arardın beni "iyi misin?", diye. Nerden anladın, diye
sorduğumda da, anneyim ben hissederim, derdin. Belki bu yazdıklarımı da hissedersin.
Benim de adetim değildir dergi okumak. Editör olmasam belki bu dergiyi de
okumam. Bu bir itiraf işte. Sakın itirafım kimseyi kırmasın. Bazı garipliklerim
olduğunu inkar etmiyorum. “Dergi sevmezken neden bir dergi çıkarma peşindesin?”
diye soranlara verebilecek hiçbir cevabım yok. Üstelik hayatım boyunca beni en
çok yıpratan da bu dergiyken. Yine de garip bir duygu besliyorum. Absürt bir
şekilde tarif edebilirim belki bu durumu sizlere. Kocasından dayak yiyen bir
kadının “kocamdır döver de, sever de.” ilişkisi hakim dergiyle benim aramda.
Dergimizdir yorar da, yıpratır da ama belki bir gün mutlu eder beni.
Yazar olmak hayaliyle buralara kadar geldim. Ne kadar ilerlediğime
dair hiçbir fikrim yok. Üslup olarak ilerlemesem bile zaman olarak yol aldım.
Yazılarımı ben bile geri dönüp okumazdım zamanında. İşte o zamanlar ablam bir
şekilde yazılarıma denk gelir okurdu. Genel kanı olarak saygısızca hareket diyebilirsiniz
ama içten içe sevinirdim buna. Şimdi ailemin önüne bir dergiyle çıkıyorum. Ben
ve benim gibi dostlarımın derdini yazdığı veya çizdiği bir dergi. Yazılarımda
anlam arayışına dalıyorlar.
Annem bana der ki “Neden hep hüzünlü/iç karartıcı şeyler
yazıyorsun? Hayat güzel.” Ardından haberlere denk geliyoruz. İnsan kanında mikro plastiklere
rastlanıldı haberinin peşi sıra savaş, ekonomik kriz, iklim değişikliği, hava
kirliliği haberleriyle doluyor zihnimiz. Sonra hiçbir şey yokmuş gibi
oyalanıyoruz. Savaşa hayır denen kanalda kan gövdeyi götürüyor. Kadına şiddete hayır diyen kanalda şiddet gösteriliyor. Ruhum
eziliyor. Kafamı toplamak istiyorum. Oyalanmak kolayıma geliyor oyun oynuyorum.
Komik videolar izliyorum.
Anne sen bana derdin ki hep, dünya kötü, hayat toz pembe
değil. Madem kötülük üzerine kurulu bir dünyada yaşıyoruz neden benim
yazılarımın iç karartıcı oluşu sorgulanıyor?
Yorumlar
Yorum Gönder