Ramazan Günlükleri 28-29: Ramazan, Süleymaniye ve Vezneciler

Ne zamandır gitmemiştim Vezneciler’e. Evvelden benim için çok büyük bir alışkanlıktı. Oturduğum evimin ordan en çok geçen otobüs Vezneciler otobüsü. Tabii bir de Eminönü. Evvelden bir de Beyazıt otobüsü vardı. Hâlâ var herhalde. Eğer trafikte vakit geçsin istiyorsak Beyazıt otobüsüne binerdik. Ama kalabalık olduğumuzda. Eğer tek başınaysam en hızlı otobüs hangisiyse ona. Çünkü amaç arkadaşlarla olabildiğince vakit geçirebilmek. Çünkü İstanbul normal bir şehir değil. Gece belli bir saatten sonra toplu taşıma aracı bulmak imkânsız hale geliyor. Bu yüzden birlikte geçirilecek vakti çoğaltmak için belli bir yerde buluşulup aynı otobüse binmek çok mantıklı. 

Ben artık Silivri’de ikamet ettiğim için İstanbul’un içlerine geldiğimde geri dönüşümü de hesaplamam gerekiyor. Süleymaniye’de iftar yapmak için plan yaptığımızda saat 10’a kadar ancak 2 saatlik bir zaman dilimi kalacaktı. Bu yüzden arkadaşlarla Şehitlik’te buluşup beraber otobüse binerek Vezneciler’e geldik. Oradan da Süleymaniye’ye. İkindi namazı sonrası Süleymaniye Camii’nde bağdaş kurarak yaptığımız muhabbetin tadı hiçbir şeyde yok. İftara yaklaştıkça hem sevinç var hem vaktin farkında olmanın verdiği haz. İftarda üşüdükten sonra içilen sıcak çaylar. Ve harika manzara eşliğinde yapılan makara muhabbet de cabası. Bunu hiçbir yerde bulamazsınız. Yılların birikimiyle elde edilen dostluk, bize miras kalan bu semtin zenginliğiyle birleşiyor. Ve bizi diyardan diyara götürüyor. 




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bahsetsem Ne Fayda

Karanlığa Kahkaha

Dünyanın En Tahmin Edilebilir Adamı