Yüzde Bilmem Kaç
Sıfır noktasındayım. Silahımı doğrulttuğum her hedefte aynı olasılık: yüzde sıfır. Boşuna şimdi yaygara koparmayalım. Mermiler israf olmasın. Herhalde sayıların bir bildiği vardır. Hemen öyle kestirip atmamak lazım. Abarttım yine kendimi tutamadım. Çünkü az da olsa hep bir imkan vardır. Kim bilir. Bir bakarsın küçük adamlar büyük işler başarır. Ama ben oldum olası düşük ihtimallere bel bağlamadım. Diyorum da ben kime ne anlatıyorum? Rüyamı hatırlamaya çalışırken alarm çalıyor uyanıyorum-
Zamandan bol bir şey yok elimde. Kalem kağıt alıp hesap kitap yapıyorum. Akla gelmeyecek ihtimaller geliyor aklıma. Kayda geçmedi ama hiçbiri kayda değer değil. Büyük laflar etmiyorum ki kimse beni iddiamdan vurmasın. Sanki bana kaldı. Kurduğum her cümlede bir hata payı: yüzde bir. Bir işe de yaradığından değil hani. Canım öyle istedi. İster alışkanlık de ister takıntı. Ne olur ne olmaz. Beni buraya kadar getiren ihtiyat mıydı?
Sonunda cevabı buluyorum. Yuvarlak içine alıyorum. Bütün şüphelerden kurtulmuşum. Yolun sonunu görmüş gibi gülümsüyorum. Acaba biraz acele mi karar veriyorum? Neyse ne. Ben üzerime düşeni yapmışım. Bu belirsizlikten de sıkıldım zaten. Ateşe hazırım: yüzde yüz. İyi o zaman öyle olsun. Soru artık gözümde anlamsız. Yüzdelerin bir önemi yok. Bitti artık rahatladım dediğim anda başa dönüyorum. Sahi ben en başta yola ne için çıkmıştım?
-Yoksa yine kafamda eskilerden bir film mi dönüyor? Açtım kendi hayatımı izliyorum. Kaldığım yerden oynat bakalım. İçim geçmiş yine uyuya kalmışım. Unutma beni heyecanlı yerinde uyandır.

yazarın bilinmez dünyasına dalmak... o denli muhteşem ki her okuduğumda farklı bir cümlesine takılıp kalıyorum.
YanıtlaSil