Tamam da Niye Burada Değilsin?

 

Bırakın bunları, yazıp yazıp kaç defa sildim bu yazıyı.

Anlıyamıyorum. Anlıyamıyacağım.

Hani İsmet Özel’in Waldo sen neden burada değilsin başlıklı kitabı var ya… Hani orada anlattığı diyalog. Waldo, sözde kendi gibi devrimci olan ve hapse giren arkadaşına, Henry sen neden buradasın? Diye sorar. Henry de kitabın ismi olan o müthiş cevabı verir ya: Waldo, sen neden burada değilsin?

Benim arkadaşımsan eğer, benim yanımda olmalısın. Ben hapisteysem hapiste. Ben dünyanın bir ucuna çağırıyorsam seni oraya gelmelisin. Sana kızıyorsam haklıyımdır. Sen bana kızıyorsan haklısındır. Ama arkadaşızdır. Öyle değil mi?

Sahi, neden burada değilsin be arkadaşım? Seni buradan daha önemli olduğunu düşündüğün yerde kılan arkadaşlar mı edindin?

Ben seni yanlış mı tanıdım?

Yoksa arkadaşım değil misin? Değil miydin?

Yaşamak umrunda mı?

Gırtlağında büyüyen harfe dayanabiliyor musun? 

Şehrin çarpıntısı vurmuyor mu kalbine? 

Kulağında ne çınlıyor? Hangi hüznü yakalıyor kalbin?

Neden habersizim senden?

Seni, parlayan şiirler dik tutuyor mu? 

Kimlerle çarpışıyorsun?

Yaralarının kabuğunu kimler kaldırıyor? 

Neden burada değilsin? Bana bakma kendine sor bu soruyu...

Olman gereken yer neresi?





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bahsetsem Ne Fayda

Karanlığa Kahkaha

Dünyanın En Tahmin Edilebilir Adamı