Not Defteriyle Kalem
Çantamın küçük gözünde yer ayırdığım not defterini sürekli
kullanırım. Sağ olsun o da bana zorluk çıkarmaz. Hemen eğer başını girer
avuçlarımın içerisine… Ya kalem onu da es geçmemek lazım. Arada kırıldığı
oluyor ama içinde yazılarımı kâğıda dökmek için bitmeyen bir kömürü var. Not
defterimin bu uysalca tavrı kendimi doğaya üstün gelen insan gibi
hissettiriyor. Ama ben üstünlüğümü eşyayı kullanmakla değil, ona değerini
vermekle gösteriyorum.
Ne zaman not defterini çıkarsam bana doğru bakan, Artık not
alma işini telefonundan da yapabilirsin, diyen insanlarla karşılaşıyorum. Ona sadece
not defteri olarak bakarsanız, iki mukavva arasına sokuşturulmuş kâğıt
yığınından farksız olmaz. Lakin ona beyninizin hafıza bölümünün kontrolünü
verirseniz sizin bir parçanız olur. Bir yerde duyduğunuz kitabı ona bakarak
anında hatırlayabilirsiniz. Ona bakarak hatırlarsınız anılarınızın küçük
detaylarını.
Kalemimle not defterimin bu birlikteliği Barış Manço’nun kol
düğmelerinin kaderi ile aynı. Barış abinin kol düğmeleri vardıysa benim de not
defteri ile kalemim var.

Yorumlar
Yorum Gönder