Kendi Zindanımız
Kara Mahzuni'nin Nasıl Değil Neden yazısını tıklayarak okuyabilirsiniz.
Kıymetli dostum Mete Alper'e ithafen...
Kıymetli dostum Mete Alper'e ithafen...
Azizim fazla öteye gitmeye hiç gerek yok. Aslında hepimiz
kendimize oluşturduğumuz zindanlar içerisinde yaşayıp gidiyoruz. Aslında kafayı
kaldırıp ileriye baktığımız zaman (kendi kendimize üçüncü tekil şahıs olarak)
yargılasak bütün bunlar biter. Bizler ve çevremizdeki diğer insanlar kendi
oluşturduğumuz zindanlar içinde hapis olmuşuz. Bu zindanlar yüzünden günlük
hayatta konuştuğumuz kişilerle yaptığımız muhabbetler tekrara düşmüş. İnsan
bahsedecek güzel şeyler bulamadığı vakit daima etrafı yargılamıştır. Halbuki kendisini
çekip bir kenara konuşsa, kendi kurduğu zindanın farkında olacaktır. Daha sonra
bu zindanı yıkmaya çalışacaktır. Ve bu mücadele sırasında içinden bir Tatar
Ramazan çıkıp “Ben bu oyunu bozarım!” diye haykıracaktır. Bu Tatar Ramazan’ın
yöntemi kişiden kişiye değişir. Bana göre yazarların yazmasının tek sebebi
içlerindeki Tatar Ramazan’ı dışa vurmasıdır. Çünkü Tatar Ramazan bir engelle
karşı karşıya geldiği vakit yeni bir yol arar ve bulur. Yazarların da
takıldıkları yerde zihinlerini harekete geçirip, güzel kelimeler veya kelime
grupları bulmasını sağlar. Önemli olan o zindanı fark etmektir. Çünkü bazen o
zindanda insanın kalemi kırılır da idamlık olur. O idam sehpasında cellat
tekmeyi vurduğu vakit fark edersin o zindanı ama iş işten geçmiş olur. Dışarıya
karşı her ne kadar mükemmelliyetçi birini oynasak da aldırmayınız. Kalemi
kırılmaya yakın olana veya kırılma ihtimali olana zindanlarda çok oyun
kurarlar. Bu oyunların en başında da “MÜKEMMELLİYETÇİ” gelir. İnsan daima
yeniliği aramalıdır. Kendisini geliştirmeye çalışmalıdır. Ancak öyle eline
balyozu alıp kendi zindanın duvarlarını kırabilir. İnsan kendisini geliştirmeye
mahkûmdur. Düştüğün yerden kalkmasını da bilmelidir. Zindan yıkmak kolay iş
değildir. Çevrendeki herkes o zindanları çok mükemmel olarak tanımıştır. Çünkü
onlarda kendilerinden öncekiler gibi kendi zindanlarının sistemine ayak
uydurmuşlardır. Orada iken sanki başlarına hiçbir şey gelmeyecekmiş gibi
takılabilirler. Unutma azizim, bizler kendi zindanlarına hapis edilmişlerin de
özgürlüğe kavuşması yolunda, onların uyanmalarını sağlayacaklarız. Bizler
herkesin kendi zindanını yüzüne vurmak için varız. Bizler bu toplumdaki
insanların Tatar Ramazan’ıyız. Bizler onlara bu zindanların kırılıp aşılabileceğini
göstermeliyiz. Bunun için evvela bu işe kendimizden başlamalıyız.
Kelimelerimizle kalemimizle “Ben bu oyunu bozarım!” demedikçe bu zindanlar var
olmaya devam edecektir.

Yorumlar
Yorum Gönder