Laf mı Salatası Yoksa Gerilla mı Savaşı

                   
Bana öyle geliyor ki sevgili dostum, sen kaçak güreşmeyi seviyorsun. Meydan savaşında yenilmekten korkuyorsun. Halbuki sen de biliyorsun ki bu işler biraz da meydana çıkmakla olur. Cesaretini nasıl ortaya çıkarabileceğini sanıyorsun. Yenilginin seni küçültmeyeceğini en iyi senin bilmen lazım. İzlediğin filmlerde yok mu seni harekete geçirecek herhangi bir kahraman. Kahramana kelimesine takılma sakın. Kimse senden kahramanlık beklemiyor. Herkes kendi hikâyesinin kahramanıdır zaten. Öyle değil mi? Bence öyle. Ne bekliyorsun? Silahı eline al ve sıkmaya başla. Emin ol doğrulttuğun her yer düşman safları olacak. Ellerinin seni yanlış yere götürmeyeceğinden eminim. Hem şiir var biliyorsun. Şiir en çok da bunun için var. Sözlerin var. Bakışların. Değerlendirmelerin. Sonra inançların var. Seni her defasında bıraktığın yere döndüren ordan başlatan. Sana bakmayayım da kime bakayım be dostum. Sen benim umudum olmayacaksın da kimin olacaksın. Kimsenin bir umudu olmamayı bir tercih mi sanıyorsun. Tercih zannetmediğin her şey senin kaçışın. Yüzüne vurulacak yumruklara tahammülün var mı, bence yok. Ne zaman sana bir silah göndersem bir kenara koymadığını söyleme bana şimdi. Ne yani çöpe mi attın. Hayır, zannetmiyorum.

                         Sen seçilmiş biri değilsin. Öyleymişsin gibi davranmayı bırak. Ama hepten önemsiz de değilsin ki seni sana bırakalım. Kim kendi başına bırakılmıştır ki şu dünyada. Hiçbir şey hiçbir kimse kendi kendine yaşamayı bir tercih olarak görmemeli. Neler yapabileceğini görsen yapabilecek misin? Yapmayı tercih edecek misin acaba? Koltuklarda hiç konuşmadan tepkisiz sessiz sakin otururken şimdi neler yaptığına bakmayacak mısın? Bu yaptıkların seni bütün tercihlerden uzak durmaya götürmüş olmamalı. Olmamalı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bahsetsem Ne Fayda

Karanlığa Kahkaha

Dünyanın En Tahmin Edilebilir Adamı